Keneler, örümceklerle akraba olan küçük eklembacaklı parazitlerdir. Hayatta kalabilmek için memeliler, kuşlar ve sürüngenler dahil olmak üzere canlıların kanını emerler. Bu nedenle, keneler insan ve hayvan hastalıklarının bulaşmasında rol oynayan en önemli vektörler arasında yer alır; birçok bakteri, virüs ve parazit kökenli hastalığı taşıyıp bulaştırabilirler tr.wikipedia.org. Dünya genelinde yaygın olarak bulunurlar ve özellikle ilkbahar-yaz aylarında daha aktiftirler. Kene ısırıkları çoğu zaman fark edilmeyebilir veya zararsız kalabilir; ancak bazı keneler, ısırıklarıyla tehlikeli hastalıklar bulaştırabilir. Bu makalede, kenelerin taşıdığı önemli hastalıklardan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) başta olmak üzere diğer kene kaynaklı hastalıklar ve bunlardan korunma yöntemleri ele alınmıştır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Hastalığın Tanımı
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Nairovirüs grubundan bir virüsün neden olduğu, ağır seyirli ve kanamalı ateş tablosuyla karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır who.int. Bu virüs, keneler aracılığıyla insanlara bulaşır ve ani başlangıçlı, ciddi bir hastalığa yol açabilir cdc.gov. KKKA, dünyanın çeşitli bölgelerinde (Afrika, Balkanlar, Orta Doğu ve Asya’nın bazı kesimleri) endemik olarak görülmekte olup, ülkemizde de özellikle kırsal alanlarda vakalar bildirilmektedir. Hastalık, viral bir kanamalı ateş olduğundan, ciddiyeti yüksektir ve ölüm oranı %40’lara kadar ulaşabilmektedirwho.int. Ne yazık ki günümüzde hastalığa karşı geliştirilmiş güvenilir bir aşı veya kesin bir tedavi bulunmamaktadırwho.int.
Bulaşma Yolları
KKKA virüsü öncelikle kenelerin ısırmasıyla insanlara bulaşır. Özellikle Hyalomma cinsi sert keneler, virüsün başlıca taşıyıcısıdırwho.int. Kene, enfekte bir hayvandan (örneğin sığır, koyun gibi çiftlik hayvanları) kan emerken virüsü alır ve daha sonra bir insanı ısırdığında virüsü aktarır. Bunun yanı sıra, enfekte hayvanların kan veya dokularıyla temas etmek de bir diğer bulaşma yoludur; bu durum özellikle hayvan kesimi yapanlar, veterinerler veya çiftçiler için risk oluştururwho.int. KKKA insandan insana da bulaşabilir: Hasta kişinin kanı, vücut sıvıları veya organlarıyla yakın temas eden kişiler (bakım veren sağlık personeli, aile bireyleri) virüsü alabilirwho.intwho.int. Sterilize edilmemiş tıbbi malzemeler veya iğnelerle temas da hastane kaynaklı bulaşmalara yol açabileceğinden, sağlık kuruluşlarında özel önlemler alınması gereklidirwho.int.
Belirtiler
KKKA enfeksiyonunun kuluçka süresi, virüsün alınma yoluna göre değişir. Kene ısırığıyla virüs alındığında genellikle 1-3 gün içinde belirtiler başlar (en geç ~9 gün); enfekte kan veya doku temasıyla bulaşmada ise kuluçka süresi 5-6 gün olup en fazla ~13 güne kadar uzayabilirwho.int. Hastalık belirtileri aniden ortaya çıkar. İlk belirtiler arasında yüksek ateş, şiddetli baş ve kas ağrıları, ense ve sırt ağrısı, aşırı halsizlik ve ışığa duyarlılık sayılabilirwho.intcdc.gov. Birçok hastada bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ve boğaz ağrısı gibi bulgular da erken dönemde görülebilirwho.int. Hastalığın ilerleyen birkaç gününde hastanın durumu kötüleşebilir: Yüksek ateşe ek olarak yüz ve gözlerde kızarıklık, gövde ve damak içinde kırmızı döküntüler ortaya çıkabilircdc.gov. Enfeksiyon ilerledikçe kanama bozuklukları belirginleşir; vücutta küçük noktasal kanamalar (peteşiler), deri altında morluklar (ekimozlar) oluşabilir ve burun kanaması, dışkıda-kan, idrarda-kan gibi kanamalar meydana gelebilirwho.intcdc.gov. Ayrıca karaciğer büyümesi, lenf bezlerinde şişme ve kalp atım hızında artış gibi bulgular saptanabilirwho.int. Hastalığın ağır seyrettiği olgularda, genellikle 5. günden sonra böbrek yetmezliği, ani karaciğer yetmezliği veya solunum yetmezliği gelişebilirwho.int. KKKA ciddi bir tabloya dönüşebilir; hastanede yatan KKKA hastalarının yaklaşık %30-50’si maalesef yaşamını yitirebilirwho.intcdc.gov. İyileşebilen hastalarda ise genellikle hastalığın 9-10. gününden itibaren toparlanma görülürwho.int.
Tanı ve Tedavi
KKKA şüphesi olan bir hastada tanı, özel laboratuvar testleri ile konulur. Erken dönemde kanda virüsün genetik materyalini saptamaya yönelik RT-PCR testi en güvenilir yöntemlerden biridirwho.int. Ayrıca hastanın kanında virüse karşı gelişen antikorların gösterilmesi (ELISA testi) veya virüsün kültürde üretilmesi de tanıda kullanılabilirwho.int. Ancak hastalığın ilk günlerinde veya hastalık çok şiddetliyse, bağışıklık yanıtı henüz oluşmadığından antikor testleri negatif çıkabilir; bu durumda PCR veya antijen tespitine başvurulurwho.int. KKKA tanısı konulan hastalar, mümkünse tam donanımlı enfeksiyon merkezlerinde ve izole edilmiş koşullarda tedavi edilmelidir.
Hastalığın özel bir antiviral tedavisi bulunmamaktadırcdc.gov. Tedavinin esası, destekleyici bakım yaparak hastayı hayatta tutmaya ve organ fonksiyonlarını korumaya dayanırcdc.gov. Yoğun sıvı desteği, kanama varsa kan ürünlerinin verilmesi, oksijen desteği, gerekirse diyaliz ve mekanik ventilasyon gibi yoğun bakım tedbirleri uygulanır. Antiviral bir ilaç olan ribavirin, KKKA tedavisinde bazı hastalara deneysel olarak verilmiştir; ancak etkisi net olmadığı için rutin kullanımı önerilmezwho.int. Erken dönemde ribavirin alan bazı hastalarda iyileşmeye katkı sağladığı bildirilse de, bu ilacın faydasını tam olarak kanıtlayan yeterli klinik çalışma yokturwho.int. Bu nedenle KKKA’da esas olan, hastayı yoğun destek tedavisiyle hayatta tutmak ve vücudun virüsü yenmesini beklemektir.
Korunma Yolları
KKKA’dan korunmanın en etkili yolu, kenelerden ve virüsten uzak durmaktır. Hastalığa karşı henüz yaygın bir aşı olmadığı için alınacak kişisel ve çevresel önlemler büyük önem taşırwho.int. Riskli bölgelerde (çalı, otluk alanlar ve hayvan barınakları çevresi) bulunan kişiler şu tedbirleri almalıdır:
- Kene ısırıklarını önlemek: Özellikle kenelerin yoğun olduğu kırsal alanlara girerken koruyucu giyim tercih edilmelidir. Uzun kollu giysiler ve uzun paçalı pantolonlar giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içine konularak açık ten bölgeleri en aza indirilmelidirwho.int. Açık renkli kıyafetler giymek, üzerinize tırmanan keneleri daha kolay fark etmenizi sağlarwho.int. Böcek kovucu repellent ürünler (DEET gibi maddeler içeren) cilde ve elbiselere uygulanarak kenelerin yaklaşması engellenebilirwho.int. Ayrıca kamp veya piknik alanlarında çimenlik ve çalılık yerine mümkünse daha açık alanlar tercih edilmelidir.
- Hayvan temasında dikkat: KKKA virüsü taşıyan keneler genellikle çiftlik hayvanları üzerinde bulunabildiğinden, hayvanlarla uğraşanlar dikkatli olmalıdır. Kurban kesimi veya hayvan barınaklarında çalışma gibi durumlarda eldiven, önlük, çizme gibi koruyucu ekipman giyilmeli; enfekte olma ihtimali olan hayvanların kanı veya dokularıyla çıplak elle temas edilmemelidirwho.int. Veterinerler ve kasaplar, hayvanları kenelerden arındırmak için düzenli olarak ilaçlamalı ve kesim öncesi hayvanların karantina altında tutulması gibi önlemler almalıdırwho.intwho.int.
- Hasta kişilerle temas: KKKA şüphesi veya tanısı olan hastalarla yakın temastan kaçınılmalıdır. Özellikle onların kan ve vücut sıvılarıyla temas riski varsa eldiven, maske, gözlük gibi koruyucu ekipman kullanılmalıdırwho.int. Hasta bakımı sonrasında eller mutlaka iyice yıkanmalıdırwho.int. Sağlık kuruluşlarında KKKA hastaları, diğer hastalardan izole edilmeli ve standart enfeksiyon kontrol önlemleri (el hijyeni, tek kullanımlık malzeme, alet sterilizasyonu vb.) eksiksiz uygulanmalıdır.
KKKA’dan korunmak için toplumda farkındalık oluşturulması önemlidir. Kenelerin ve KKKA’nın yaygın olduğu bölgelerde yaşayanların, kene ısırığı durumunda ne yapmaları gerektiğini ve hangi belirtilerde sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini bilmeleri, erken tanı ve tedavi şansını artıracaktır.
Diğer Kene Kaynaklı Hastalıklar
Keneler sadece KKKA’ya neden olan virüsü değil, başka birçok hastalığın etkenini de taşıyabilir. Aşağıda, ülkemizde ve dünyada önemli diğer bazı kene kaynaklı hastalıklar kısaca açıklanmaktadır:
Lyme Hastalığı
Lyme borreliyozu olarak da bilinen Lyme hastalığı, Borrelia burgdorferi başta olmak üzere bazı Borrelia bakteri türlerinin neden olduğu, kenelerle bulaşan bir enfeksiyondurmedicalpark.com.tr. Enfekte kenelerin (özellikle Ixodes cinsi, “geyik kenesi” olarak da bilinen türlerin) insanı ısırmasıyla bakteri vücuda girermedicalpark.com.tr. Lyme hastalığı, ilk olarak 1970’lerde ABD’nin Lyme kasabasında tanımlandığı için bu isimle anılır.
Hastalığın erken dönem belirtileri genellikle ısırık sonrası 3-30 gün içinde ortaya çıkar. En tipik belirti, kene ısırığının olduğu yerde gelişen ve merkezi açılıp genişleyen kırmızı döküntüdür (erythema migrans); halk arasında “hedef tahtası” veya “boğa gözü” görünümüne benzetilir. Bu döküntü her hastada görülmese de, Lyme’lı hastaların büyük bir kısmında ortaya çıkar ve genellikle ağrısızdırfda.gov. Erken Lyme enfeksiyonu sırasında grip benzeri belirtiler de yaygındır: ateş, üşüme-titreme, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, kas ve eklem ağrıları ve lenf bezlerinde şişme sık görülen şikayetlerdirfda.gov. Eğer hastalık bu erken evrede tanınıp tedavi edilmezse, haftalar-aylar içinde bakteriler vücuda yayılabilir ve daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Tedavisiz kalan Lyme hastalarında ilerleyen dönemde eklem iltihapları (artrit, özellikle dizlerde şişlik ve ağrı), sinir sistemi tutulumları (yüz felci, menenjit, el-ayak uyuşmaları) ve nadiren kalp ritmi bozuklukları gelişebilirlivhospital.commedicana.com.tr.
Lyme hastalığının tanısı, klinik bulgular (özellikle karakteristik cilt döküntüsü) ve laboratuvar testleri ile konur. Kandaki Borrelia antikorlarını saptayan serolojik testler yaygın olarak kullanılır. Erken evrede testler negatif çıkabileceği için, şüpheli durumlarda doktor gerekirse tedaviye başlayıp zamanla testleri tekrar edebilir. Lyme, uygun şekilde antibiyotiklerle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Doksisiklin, amoksisilin veya sefuroksim gibi antibiyotikler genellikle 2-4 haftalık kürler halinde verilir. Özellikle hastalığın erken döneminde uygun antibiyotik tedavisi alan hastalar genellikle hızla ve tamamen iyileşirfda.gov. İlerlemiş Lyme vakalarında da antibiyotik tedavisi uygulanır; sinir sistemi tutulumlarında damar yoluyla antibiyotik gerekebilir. Tedavi sonrası bazı hastalarda uzun süren yorgunluk, ağrı gibi yakınmalar kalabilse de, çoğu vakada prognoz iyidir. Lyme hastalığından korunmak için kenelere karşı alınacak önlemler (aşağıda “Kenelerden Korunma” bölümünde anlatıldığı gibi) esastır. Ayrıca evcil hayvanların Lyme’a karşı aşılanması (yurt dışında köpekler için aşılar mevcuttur) ve düzenli kene kontrolü yapılması önerilir.
Ehrlichiosis
Ehrlichiosis, Ehrlichia adı verilen bakterilerin yol açtığı bir diğer kene kaynaklı enfeksiyon hastalığıdır. Başlıca etkenler Ehrlichia chaffeensis ve benzeri türler olup, özellikle Amblyomma americanum (Lone Star; “yalnız yıldız” kenesi) gibi kenelerle bulaşır. Bu hastalık daha çok ABD’de güney ve orta kesimlerde yaygın olmakla birlikte, dünya genelinde farklı Ehrlichia türlerine bağlı enfeksiyonlar görülebilir.
Ehrlichiosis’te kene ısırığını takiben 1-2 hafta içinde hastalık belirtileri ortaya çıkarcdc.gov. Yüksek ateş, titreme, şiddetli baş ağrısı ve kas ağrıları en sık görülen şikayetlerdircdc.gov. Birçok hastada bulantı, kusma, ishal ve iştahsızlık da tabloya eşlik edebilircdc.gov. Bazı vakalarda özellikle çocuklarda olmak üzere cilt döküntüleri meydana gelebilir; ancak yetişkinlerde döküntü daha nadirdircdc.gov. Kene ısırığı genellikle ağrısız olduğu için pek çok hasta, bu şikayetlerin kene temasından kaynaklandığını hemen fark edemeyebilir. Erken dönemde belirtiler grip ile karıştırılabilir. Eğer enfeksiyon zamanında tedavi edilmezse, Ehrlichiosis ağır bir hale gelebilir: Merkezi sinir sistemi iltihabı (beyin zarlarında enfeksiyon), solunum yetmezliği, kanama bozuklukları veya organ yetmezlikleri gelişebilircdc.gov. Özellikle ileri yaşlı, çok genç (<5 yaş) veya bağışıklığı zayıf (ör. HIV enfeksiyonu olan, kanser tedavisi alan) kişilerde tedavinin gecikmesi durumunda hastalık hayatı tehdit eden bir hal alabilircdc.gov.
Ehrlichiosis’in tanısı için genellikle kan testleri yapılır. Kanda düşük beyaz küre ve trombosit sayıları, karaciğer enzim yüksekliği gibi bulgular hekimde şüphe uyandırırcdc.gov. Kesin tanı, özel kan testleriyle (PCR ile bakteri DNA’sı saptanması veya antikor testleri) konur. Bu hastalığın sevindirici yönü, erken tanı konulduğunda kolaylıkla antibiyotikle tedavi edilebilmesidir. Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda ilk tercih ilaç, doksisiklin adlı antibiyotiktircdc.govcdc.gov. Doksisiklinin enfeksiyonun başlangıcında verilmesi, hastalığın hızla düzelmesini sağlar ve ölüm veya ciddi komplikasyon riskini büyük ölçüde azaltırcdc.gov. Genellikle 7-10 günlük bir antibiyotik tedavisi yeterli olur. Eğer hasta hamile ise veya doksisiklin kullanamıyorsa, alternatif antibiyotikler (ör. rifampin) düşünülebilir. Tedaviye çoğunlukla ilk 2-3 gün içinde yanıt alınır ve ateş düşer, genel durum düzelir. Erken tedavi edilirse, Ehrlichiosis’li hastalar tamamen iyileşirler.
Anaplazmoz (Anaplasmosis)
Anaplazmoz, Ehrlichiosis’e klinik olarak benzeyen bir başka kene kaynaklı bakteri enfeksiyonudur. Etkeni, Anaplasma phagocytophilum adı verilen bakteridircdc.gov. Bu bakteri de kenelerle, özellikle Ixodes cinsi kenelerle bulaşır; örneğin Ixodes scapularis (geyik kenesi) ve Ixodes pacificus (Batı kıyısı kenesi) anaplazmoz bulaştırabilircdc.gov. Kuzey Amerika ve Avrupa’da daha sık görülen anaplazmoz, ülkemizde de Ixodes kenelerinin bulunduğu ormanlık bölgelerde ortaya çıkabilir.
Anaplazmoz belirtileri genellikle kene ısırmasından 5-14 gün sonra başlarcdc.gov. Birçok vaka hafif veya orta şiddette seyreder. En sık görülen bulgular yüksek ateş, baş ağrısı ve genel halsizlik (malaise) hissidircdc.gov. Ayrıca titreme, kas ağrıları, bazen bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler olabilircdc.gov. Bu yönüyle anaplazmoz da bir bakıma “kene kaynaklı grip” gibi kendini gösterir. Döküntü ise anaplazmozda nadiren görülür; eğer bir anaplazmoz hastasında cilt döküntüleri varsa, bu durum eşzamanlı başka bir enfeksiyona (örneğin Lyme hastalığı gibi) işaret edebilircdc.gov. Çoğu hastada bağışıklık sistemi normal ise ve tedavi gecikmezse, anaplazmoz ciddi tablolara yol açmadan atlatılır. Ancak tıpkı Ehrlichiosis’te olduğu gibi, tedavinin geciktiği durumlarda solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, yaygın pıhtılaşma bozuklukları gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilircdc.gov. Özellikle 65 yaş üstü, çok genç çocuklar veya bağışıklığı baskılanmış kişiler risk altındadırcdc.gov.
Anaplazmoz tanısı kan testleri ile konur. Klinik şüphe varsa, kene temas öyküsü olan ve açıklanamayan ateş, baş ağrısı gibi şikayetleri olan kişilerde PCR testi yapılarak Anaplasma DNA’sı aranabilir. Tanı bazen Ehrlichiosis ile karışabildiğinden, hekimler her iki durumu birlikte ele alabilir. Tedavisi, Ehrlichiosis’te olduğu gibi doksisiklin antibiyotiği ile yapılırcdc.gov. Doksisiklin, anaplazmozlu hastalarda da tüm yaş gruplarında güvenle kullanılabilen ve tercih edilen ilaçtırcdc.gov. Yaklaşık 10 günlük tedaviyle hastalar genellikle tamamen iyileşir. Hamilelerde doksisiklin uygun olmayacağından, farklı tedavi seçenekleri değerlendirilebilir. Erken tedavi edilen anaplazmoz vakalarının prognozu oldukça iyidir; çoğu hasta birkaç gün içinde belirgin düzelme gösterir.
Babesiosis
Babesiosis (bebezioz olarak okunur), kenelerin bulaştırdığı bir parazit kaynaklı hastalıktır. Etkeni, Babesia cinsi tek hücreli (protozoon) parazitlerdir. Bu parazitler kırmızı kan hücrelerine yerleşip o hücreleri enfekte eder. Babesia microti, insanlarda en sık hastalığa yol açan türdürcdc.gov. Babesiosis de genellikle Ixodes cinsi (geyik kenesi gibi) kenelerin ısırmasıyla bulaşırcdc.gov. Dolayısıyla Lyme hastalığı ve anaplazmoz ile aynı bölgelerde ortaya çıkabilir; hatta bu hastalıkların bazıları aynı anda (koinfeksiyon) görülebilir. Kene dışında daha nadir olarak kan nakliyle veya anneden bebeğe gebelikte geçişle de babesiosis bulaşması mümkündürcdc.gov.
Babesiosis parazitleri kana geçtikten sonra kuluçka süresi değişkendir; genelde 1-4 hafta içinde belirtiler görülmeye başlar, ancak bazı kişilerde parazit aylarca belirti vermeden vücutta kalabilircdc.gov. Babesiosis’in seyri, kişiden kişiye çok farklılık gösterebilir. Birçok insan hiçbir belirti vermez veya çok hafif atlatırcdc.gov. Belirti verenlerde ise tablo sıklıkla grip benzeri bulgularla başlar: Yüksek ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, iştahsızlık ve şiddetli halsizlik/yorgunluk en sık görülen şikayetlerdircdc.gov. Öksürük veya boğaz ağrısı genelde olmaz, çünkü bu bir solunum yolu hastalığı değildir; belirtilerin çoğu vücuttaki enfeksiyona ve kansızlığa bağlıdır. Babesia parazitleri kırmızı kan hücrelerini tahrip ettiği için, hemolitik anemi denilen kansızlık gelişebilircdc.gov. Bu durum hastada solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı ve nefes darlığı gibi bulgularla kendini gösterebilir. Bağışıklık sistemi güçlü olan ve dalağı yerinde kişiler genellikle babesiosis’i hafif atlatırlar. Ancak dalağı alınmış (splenektomili) hastalar, ileri yaşlılar (özellikle >50 yaş) veya kanser, HIV gibi ek problemleri nedeniyle bağışıklığı zayıf olan kişilerde babesiosis ağır ve hayatı tehdit edici seyredebilircdc.gov. Bu risk gruplarında babesiosis; düşük tansiyon, yaygın kan pıhtılaşması bozukluğu, çoklu organ yetmezliği ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir tabloya dönüşebilircdc.gov.
Babesiosis’in tanısı, kan yaymasının mikroskopta incelenmesiyle konabilir: Kan örneğinde kırmızı kan hücrelerinin içinde Babesia parazitlerinin varlığı gösterilir. Ayrıca PCR testleri veya serolojik testler de tanıda kullanılabilir. Tedavi gerekip gerekmediği, hastanın semptomlarına ve bağışıklık durumuna bağlıdır. Belirtisiz hastalarda çoğunlukla tedavi verilmeden takip yapılabilirbusinessinsider.com. Belirti gösteren veya risk grubunda olan babesiosis hastaları ise antiparaziter ilaç kombinasyonlarıyla tedavi edilir. Genellikle atovakon + azitromisin kombinasyonu 7-10 gün süreyle ağızdan verilir ve bu tedavi çoğu vakada etkilidircdc.gov. Ağır olgularda ise hastanede damardan kinin + klindamisin gibi farklı ilaç kombinasyonları kullanılabilir. Aneminin ciddi olduğu durumlarda kan transfüzyonu gerekebilir. Uygun tedaviyle babesiosis hastalarının çoğu iyileşir; ancak bağışıklığı çok zayıf olan kişilerde paraziti temizlemek zor olabileceğinden, daha uzun tedavi gerekebilir veya nadiren tekrarlar görülebilir. Babesiosis’ten korunmanın temel yolu da kene ısırıklarını önlemektir, çünkü henüz insanlar için geliştirilen bir aşı mevcut değildir.
Kenelerden Korunma Yolları
Kene kaynaklı hastalıklardan korunmanın en etkili yolu, kenelerin ısırmasını önlemektir. Doğada veya ev çevresinde kenelere maruz kalma ihtimalini azaltmak için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:
Doğa Yürüyüşlerinde Alınacak Önlemler
Doğa yürüyüşü, kamp, piknik veya tarla, orman gibi arazilere gidişlerde kene ihtimaline karşı hazırlıklı olmak gerekir. Öncelikle kenelerin yoğun olabileceği yüksek otlar, çalılıklar ve yaprak yığınlarından uzak durulmalıdır; yürüyüşlerde mümkün mertebe patikaların ortasından ilerlenmelidirfs.usda.gov. Açık arazide bulunurken uzun pantolon ve uzun kollu gömlek giyilmeli, pantolon paçaları çorap içine sokularak açık ten bırakılmamalıdırwho.int. Ayakkabı olarak açık sandalet yerine kapalı ayakkabı tercih edilmelidir. Açık renkli kıyafetler, üzerinize çıkan kenelerin görülmesini kolaylaştırırwho.int. Kenelerin uzak durması için böcek kovucular (repellent) kullanılabilir: %20 veya daha yüksek DEET, picaridin, IR3535 gibi maddeler içeren repelentler cilde uygulanabilir; ayrıca kıyafet ve ekipmanlar %0.5 permethrin içeren spreylerle önceden muamele edilebilirfs.usda.govfs.usda.gov. (Permetrinle işlem görmüş giysiler yıkamaya da dayanıklıdır.) Bu kimyasalları kullanırken ürün talimatlarına uyulmalı; çocuklara repellent sürerken ellerine, göz ve ağız çevresine temas ettirilmemelidirfs.usda.gov. Ormanlık alanlarda şapka takmak ve mümkünse boyun bölgesini de örtmek faydalı olacaktırfda.gov. Açık alandan eve dönüldüğünde giysiler yüksek ısıda yıkanmalı veya kurutma makinesinde en sıcak ayarda en az 10 dakika kurutularak üzerlerindeki keneler öldürülmelidirfs.usda.govfs.usda.gov. Eve girdikten sonra vücut kontrolü yapmak da çok önemlidir: Ayna yardımıyla koltuk altları, kulak çevresi, boyun, saç dipleri, bel bölgesi, kasıklar ve diz arkaları dahil tüm vücut dikkatlice kene varlığı açısından kontrol edilmelidirfs.usda.gov. Unutmayın, kene ısırığı ilk anda acı vermediği için fark edilmeyebilir; bu nedenle açık havada zaman geçiren herkes, aynı gün içinde mutlaka kendi bedenini ve çocuklarının bedenini incelemelidir.
Kene Kontrolü ve Çıkarılması
Açık alandan dönüşte yapılacak vücut kontrolünde veya herhangi bir zamanda cilde yapışmış bir kene görülürse panik yapmadan ve doğru yöntemle keneyi çıkarmak önemlidir. Kenenin virüs veya bakteri bulaştırma riski, deride kalma süresi uzadıkça artar; bu nedenle keneyi mümkün olan en kısa sürede çıkarmak gerekir. Ancak bilinçsizce yapılan yanlış çıkartma girişimleri (örneğin sigara basmak, kolonya dökmek veya çıplak elle çekip koparmak) kenenin daha fazla salgı yapmasına ve mikrop bulaştırma riskinin artmasına yol açabilir. Doğru kene çıkarma yöntemi aşağıdaki gibidir:
Şekil: Kenenin doğru çıkarılma yöntemi: İnce uçlu bir cımbız ile kene, vücuda tutunduğu yerden mümkün olduğunca deriye yakın bir noktadan kavranır. Ardından yavaşça ve sabit bir kuvvetle yukarı doğru çekilir. Bu esnada keneyi bükmemeye veya ani hareketlerle çekiştirmemeye dikkat edilmelidir; amaç, kenenin baş kısmındaki ağız parçalarını da koparmadan çıkarmaktırfda.gov. Kene çıkarıldıktan sonra, ısırık bölgesi ve eller su ve sabunla veya tercihen alkollü bir dezenfektanla iyice temizlenmelidirfda.gov. Çıkarılan kene ezilmeden, parçalanmadan bir kavanoz veya poşet içine konulup ağzı kapatılabilir; gerektiğinde tür tayini veya laboratuvar incelemesi için sağlık kuruluşuna götürülebilir. Kenenin çıplak elle ezilmesi veya patlatılması, içerdiği patojenlerin derideki çatlaklardan girmesine sebep olabileceğinden kesinlikle yapılmamalıdırfda.gov. Eğer kenenin bir kısmı (ağız parçaları) içeride kalırsa, bunları çıkarmak için derin kazıma yapmadan bölge temiz tutulmalı ve vücut genellikle bu parçaları bir süre sonra atar; ancak enfeksiyon belirtisi olursa doktora başvurulmalıdır. Kene ısırığından sonraki günler içerisinde ateş, döküntü, baş ağrısı, yorgunluk gibi herhangi bir hastalık belirtisi gelişirse, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve doktora kene teması olduğu bilgisi verilmelidircdc.govcdc.gov.
Evcil Hayvanların Korunması
Evcil kedi ve özellikle köpekler, dışarıda dolaşırken üzerlerine kene toplayabilir ve bu keneleri eve taşıyabilirler. Bu yüzden evcil hayvan sahiplerinin de dikkatli olması gerekir. Köpeklerinizi veya kedilerinizi dış mekanlardan döndüklerinde mutlaka kene açısından kontrol edin: Tüylerine parmaklarınızla hafifçe bastırarak küçük kabarıklıklar olup olmadığına bakın, kulak içi ve çevresi, boyun altı, koltuk altları, bacak araları ve kuyruk dipleri dahil her bölgeyi gözden geçirincdc.gov. Özellikle köpeklerin boyun (tasma altı) bölgesi, kulak çevresi ve bacaklarının arasına keneler gizlenmeyi severfda.gov. Kene bulursanız, yukarıda anlatılan doğru çıkarma yöntemini (cımbızla, deriye yakın tutarak çekme) aynı şekilde evcil hayvan üzerinde de uygulayın; çıplak elle dokunmamaya özen gösterin. Evcil hayvanlar için veteriner hekimlerin önereceği çeşitli kene önleyici ürünler mevcuttur. Bunlar arasında kene tasması, enseye uygulanan damlalar (spot-on ilaçlar), kene kovucu spreyler veya tozlar bulunurfs.usda.gov. Bu ürünleri düzenli ve doğru şekilde kullanmak, hayvanınıza kene tutunmasını büyük ölçüde azaltacaktır. Özellikle ilkbahar-sonbahar aylarında bu koruyucu uygulamaları aksatmamak önemlidir. Ayrıca evinizin bahçesi varsa, çimenleri kısa tutmak, yaprak yığınlarını temizlemek ve kenelerin yoğun olabileceği alanlara haşere ilaçlaması yaptırmak da hem evcil hayvanlarınızı hem ailenizi korumaya yardımcı olurcdc.gov.
Sonuç
Keneler, doğada küçük boyutlarına rağmen taşıdıkları hastalık etkenleriyle insan sağlığı için büyük tehdit oluşturabilen canlılardır. KKKA, Lyme, Ehrlichiosis, Anaplazmoz ve Babesiosis gibi hastalıklar kene ısırıklarıyla bulaşabilir ve bazıları hayatı tehdit edecek düzeyde ağır seyredebilir. Bu nedenle bilinçli davranmak ve korunma önlemlerini almak esastır. Riskli bölgelerde uygun giyinmek, cilt ve giysi kontrolü yapmak, evcil hayvanlarımızı korumak ve keneyi doğru şekilde uzaklaştırmayı bilmek, bu hastalıklarla mücadelede en güçlü silahlarımızdır.
Eğer bir kene ısırması yaşadıysanız veya kırsal alanda bulunduktan sonra yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun. Doktorunuza kene temasınızı veya açık alanda bulunma öykünüzü mutlaka belirtin. Erken tanı ve uygun tedavi ile kene kaynaklı hastalıkların çoğu başarılı şekilde iyileştirilebilir. Unutulmamalıdır ki, bu hastalıklardan korunmak kişisel farkındalık ve tedbirlerle başlar; kendi sağlığımız ve sevdiklerimizin sağlığı için kene konusunda bilinçli olmak hepimizin sorumluluğudur.
Kaynaklar: KKKA ve diğer kene kaynaklı hastalıklarla ilgili bilgiler Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) gibi güncel ve güvenilir kaynakların yayınlarından derlenmiştirwho.intcdc.govcdc.gov. Bu kaynaklarda yer alan bulgular halk diline uygun şekilde sadeleştirilmiş ve önemli kısımlar vurgulanmıştır. Kene korunma yöntemleri konusunda FDA ve CDC tarafından halka yönelik hazırlanan rehberlerden yararlanılmıştırwho.intfda.gov. Bu makaledeki bilgilerin güncel bilimsel verilere dayanmasına özen gösterilmiştir ve gerektiğinde detaylar için ilgili sağlık kuruluşlarının yayınlarına başvurulması tavsiye edilir.