Dünyadaki en büyük tatlı su oranını kutuplardaki buzullar oluşturur. Çünkü ekvatordan kutuplara gidildikce denizlerdeki tuzluluk oranı azalır. Bu yüzden buzullar tatlı su olarak kabul edilir.
Bulların Haricindeki Diğer Tatlı Sular Nelerdir?
Buzulları göller, nehirler, akarsular, dereler, yeraltı suları, çaylar ve barajlar takip eder. Nehir ve ırmaklar, akarsulardan daha büyük su kütleleridir. Çay ve dereler ise akarsulardan daha küçük su kütlelerine verilen isimdir. Tatlı su biyomları yeryüzüne eşit miktarda dağılmamıştır. Örneğin, Amerika kıtasında tatlı su kaynakları yeterli iken kuzey Afrika’da oldukça sınırlıdır.
Göller tatlı su biyomları içinde % 87’lik bir alanı kaplar. Nehir, akarsu ve dereler deniz ve okyanuslara dökülürken göllerin genellikle deniz ve okyanuslarla bir bağlantıları yoktur. Çukur alanlara su birikmesi ile oluşmuş biyomlardır ve genellikle durgundur. Bu sebepten dolayı akarsularla göllerde yaşayan canlı türleri arasında farklılıklar gözlemlenebilir. Göller yeraltı suları ve yağışlar ile beslenir. Tatlı su olarak kabul görseler de bazı göller tuzlu olabilir. Hatta bu göllerden ciddi miktarlarda tuz üretimi yapılır. Gölün içinde ve çevresinin de dâhil olduğu alanlarda sazlık, eğrelti otu, nilüfer ve nergis türü bitkiler ile sinek, böcek, ördek, kuş, çekirge, kurbağa, balık gibi hayvanlar yaşar.
Akarsular hareketli tatlı su biyomlarıdır. Hareketlerinin hızı eğimlerine göre değişir. Bir akarsuyun hızı, o biyomdaki canlı türlerini önemli derecede etkiler. Çağlayanları varsa ya da yatak eğimleri fazla ise canlı çeşitliliği olumsuz etkilenir. Buralarda çoğunlukla alabalık ve bazı böcek türleri yaşar. Eğim azaldıkça canlı çeşitliliği de artar. Hatta bu çeşitlilik o kadar artar ki bazı nehirlerde yunuslara bile rastlanabilir.
Akarsuyun yolculuğu çoğunlukla okyanus ya da denizlerde son bulur. Akarsuların denizle buluştuğu ağız kısımlarında biyolojik çeşitlilik artar. Çünkü buralarda tatlı ve tuzlu su birbirine karışır, bu da mineral madde miktarını artırarak birçok canlının yaşamasına olanak sağlar.